ben kimim diye bağırıyordum bu yankıya..
yankı oluyordu yankıya..
iyi bir adam da olabilirdim..
şayet kimseden de kötü değilim..
bunu da sormadım zaten ben
iyimiyim kötümüyüm diye
kendimi çağırdım..
yüzünde eksik parçalar..
ellerinde bir ameleliğin izleri..
çok geliyordu bana...
selam verecek yüzüm yoktu
merhaba dedim öne eğilip
fakat yüzünde eksikti o parça
cevap veremedi..
şimdi
hemen şimdi bir aynaya bakıyor
gibi hissetmeliydim diyordum kendime..
bu ben bense eğer..
neden bir yansıma yok küçük
bir ayrıntıda bile..
sonra konuşmaya başladı..
şaşırdım..
oysa eksikti bir kaç parçası yüzünde..
bana herkül den bahsediyordu..
sezar diyordu..
ne vahim diyordu
bu uluyan sesine bir süre tahammül ettim..
sonra yüzümü döndüm gökyüzüne..
yağmur değildi ordan yağan..
ateş yağıyordu
bir çatlak vardı belli ki..
şeytan topuklu giyiyor olmalıydı..
zeminini.. tavanını delmişti..
cehennemin..
korkuyor değildim hani..
sadece korkanları izliyordum..
karşımdaki bense..
bir hayvanı andıran görüntüsüyle..
çirkinliğiyle..
yürek parçalıyordu korkusuyla
çırılçıplak bir kadın geçti önümden koşarak..
bağırıyor..
belirli belirsiz bakınıyordu
kime bağırdığını bile bilmeden
sadece onu arıyordu..
dedim ki
oysa güzel bir kadındı..
şimdiyse yüzünde o zavallı ifade..
yüceliğini yitirmiş belli ki bir yerde..
makyajı silinmiş gitmiş..
karşımdaki ben bana şöyle dedi..
utanmıyor musun..
utanmak..
korkmadığım için mi..
ya da kaygılanmadığım için mi..
sevmek karşındakini satın almaktı
kendine.. esir etmekti..
sevmek bencillikti..
sevmediğim için mi
onu tuttum..
omuzlarından tuttum
onu geniş kirli omuzlarından tuttum..
ve ölmesini diledim..
ölense ben oldum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder