28 Nisan 2007 Cumartesi

beş dakika da biten aşk

çocuk temiz gömleğini giyinmiş...
almış eline ucuzundan bi kaç karanfil
yol alıyordu terminale doğru..
aklında siyah saçlı sevgilisi..

varır varmaz eliyle koymuş gibi buldu siyah saçlı sevgilisini
bakıyordu yüzüne..
ama korkuyordu bu sefer çocuk...
gülmüyordu siyah saçlı sevgilisi
sevinmiyordu o geldi diye...
ve bağırıyordu muavini otobüsün "ankara'ya beş dakka!!" diye

eliyle dokundu siyah saçlı sevgilisinin kederli yüzüne...
ama oralı değildi siyah saçlı sevgilisi...
"artık bitti.." dedi çocuğa
tüm benliği çözüldü limanından çocuğun...
kayboldu bir fırtınada
limanda unuttuğu karanfilleri

bağırıyordu muavvin "ankaraya beş dakika" diye..
siyah saçlı sevgilisi o otobüse biniyordu..
gidiyordu yabancı yerlere..
yabancı insanlarla yabancı insanların
ölüp doğduğu yere

çocuk açtı temiz gömleğinin yakasını...
boğuluyordu bir fırtınada denizin ortasında...
alabora oluyordu yavaş yavaş...
karanfiller dağılıyordu rüzgarda...
sokak kedileri dolaşıyordu o soğuk limanda...

"ankara kalkıyor" dedi muavvin... çarpışıp durdu bulutlar ...
ağlamaya başladı gökyüzü...
ıslandı çocuk..
bakıyordu siyah saçlı sevgilisine..
o ıslanmıyordu
kupkuruydu.. dupduru
çock yalnız başına ıslanıyordu onunla karşılaştığından beri
ilk defa....

otobüs yol aldı...
vurdu yüzüne yabancı yüzlerin yansıması...
siyah saçlı sevgilisine baktı..
boynu bükük...
acıyordu çocuğa ne kadar kim bilir...

acıdı çocuk kendine...
siyah saçlı sevgilisi ona acıyor diye..
kızdı biraz da
siyah saçlı sevgilisi..
siyah saçlı bir yabancı olmuştu artık...

eve varmadı çocuk bir daha..
adı duyulmadı...
beş dakika da biten aşkın muaviniydi o da belki de...
aşk gitti buralardan..
o da gitti...

derken otobüs kaza yaptı..
ölen oldu yaralanan oldu..
ve yandı o kazada siyah saçlı kızın bedeni..
ölmedi..
yandı
uzamayacaktı saçları..
kirpikleri...
dudakları eskisi gibi olmayacaktı...

bu da şairin acımasız şiiri...
beş dakika da bir aşk bitirdi...

1 Nisan 2007 Pazar

23 NUMARA...( the number 23 )

hayatın köşesinden geçip giderken ben bu aralar... ruhumun iyice bi isteksiz olduğunu anladım her şeye... ben her şeye isteksiz kalınca.. eylemsiz kaldım... eylemsiz kalınca da... hiç oldum...

belki de zaten hep bir hiçtim... küçük yalanlarla kendimi kandırıyordum eskiden...
şimdi onlarda yok...

her neyse... ben aslında dün gece "23 NUMARA" yı izledim...
JIM CARREY'in... mükemmel bi film olmuş... bana çok uygun bir film...
sanki benim kafamdan çıkmış...

23 NUMARA takıntısı olan bir adam var aslında ortada.. filmin sonunda öyle diyor.. ya da değil.. belki de her şey 23 ten ibaret...

filmin konusu sanki bir felsefeyi.. bir gerçeği anlatmaya çalıştığını biliyoruz..

çok etkileyici bir film..

k-pax ve 23 numara benim favori filmlerim oldu artık..

ve matrix vardı bir de..








dün gece izledim.. bir şey farkettim...
belki de haklıdır diye getirebileceğim bir kanıt...

ama ben WALTER kadar zeki değilim sanırım...

benzer yazılar

Related Posts with Thumbnails