11 Ocak 2010 Pazartesi

şuursuzum

şuursuzum galiba.. bilinçsizce yaşıyorum herhalde..

sabah uyanmak gerçekten dert olmuştu benim için.. sabahları uyanmak.. sabahlar aslında geceden kalan yorgunluğu atmak içindir.. son demleri.. fakat tam atacak gibiyken uyanırsın.. uyanmak zorundasındır.. uyanır, dişini fıralar, tuvaletini yapar, giyinir, ağzına buzdolabından iki üç şey atar basıp gidersin… hayatın en gereksiz anlarını yaşamaya.. mesela durakta otobüs beklemeye…

sabah uyanmk

mesai başlamıştır artık.. hiç sevmediğin bir şekilde.. pek de sevmediğin bir işi yaparsın.. ama mecbursundur.. bir de tembel olunca insanın özü.. gerçekten zor gelir.. maalesef tembellik de geçici değildir… bugün de bitsin dersin.. eve gideyim.. oturup dinleneyim.. şunu yapayım bunu yapayım.. sen bugün de geçsin derken.. şu gün de geçsin derken.. bir bakmışsın.. ömür bitmiş…

işte bugün de öyle başladı… sonra bitti gün ortasında.. bitmesi gerekti.. bitirdiler.. bitrdik.. bitirdim lanet olsun ki…

kalabalık bu boktan şehir

şaka gibi olan bu moral bozukluğu tesselli arama mı gerektiriyordu… kalaabalık arasında sıkıntılı bir şekilde yürüyordum.. sanmıyordum ki insanlar bu sıkıntıyı dışarıdan farketsin… negatif enerjiden nasibini alsınlar..

etrafıma bakındım… ve oraya girdim.. bir falcıya fal baktırmaya… sakın ola ki komik bir şey anlatıcam diye beklemeyin.. yok öyle bi şey.. bugün ne komiğim ne eğlenceli… bir kaç hafta da geçmez zaten bu…

kahvemi içtim zorla.. şekerli dememe rağmen zehir zıkkım gibi gelen kahvemi zorla içtim.. falcı geldi.. mırmır edindi.. yüzüme baktı… fincana baktı… anlatıp duruyordu… şu şöyle bu böyle.. aslında ben onu dinlemiyordum bile.. şimdi ne yapayım diye düşünüyordum.. bundan sonra ne yapayım.. bir silah verin anasını satayım bana.. banka soyacağım.. soyabilir miyim bilmiyorum.. muz kabuğunu bile zor soyarım ben…

sfgs

falcı hala konuşuyordu… paranın hakkını vermek istiyordu.. ki aptallık da bendeydi… niye böylesine gereksiz bir şeye paramı harcıyordum ki.. sonra durdu falcı.. ne oldu dedi… senin bugün bi şeye moralin çok bozulmuş… evet dedim… bir görüşme yapmışsın.. evet… ne oldu dedi.. boş ver dedim.. ama anladı…

işime son vermişlerdi…

benh

4 yorum:

  1. birhayli kanıksatıcı bulduğum bu yazınızın hayal mahsulü mü yoksa aynıyla vaki mi olduğu hususunda kafam karışık. sanıyorum blogdaki çok sayıdaki metni okuyarak bu hususta fikir sahibi olmak mümkün fakat üşenmekteyim... eğer mevzu ciddiyse geçmiş olsun efenim...

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim.. evet.. hayal mahsülü değil maalesef.. şimdi ne yapçam diye düşünüyorum.. iş bulmakta zor.. ama sanırım canımı fazla sıkmamalıyım

    YanıtlaSil
  3. iş bulmak ne zor, ne de kolay. sadece şans meselesi. bol şanslar dilerim...

    YanıtlaSil
  4. ou şit... umarım son verilen işinden daha iyi bir iş bulursun.
    canını fazla sıkma demicem. insanın yeri geldimi canını sıkması gerekiyo gibi geliyo bana.. bi kaç gün iyice canını sık..

    YanıtlaSil

benzer yazılar

Related Posts with Thumbnails